14 Şubat 2013 Perşembe

BU TARTIŞMA BİTMEZ...




Kadınlık hallerimizin vahim bir sonucu bu soyadı meselesi. Sorunun, ötesini, berisini tırtıklamadan, getirisini götürüsünü hesaplamadan hop diye atlıyoruz kadın tezcanlılığımızla…
Serin serin ve de derin derin bakamıyoruz olaylara…
Bugün de konumuz soyadı…
Dün kaldığımız yerden devam…
Soyadı, soyun adı.
Ataerkil bir toplumsal hayatta, soyun devamlılığını sağlama görevi doğal olarak erkek cinsine verilmiştir. Verilişin nedeni niçini bir köşe yazısına sığıdırılamayacağından, bu konuya değinmiyorum. Doğrudur, eğridir, yanlıştır da demiyorum. Yalnızca mevcut durumun böyle olduğunu söylemekle yetiniyorum.
Efendim, baba ve koca soyadını birlikte taşımanın, kadına yüklediği çifte sorumluluktan söz etmiştim dünkü yazımda. Bizim gibi ülkeler diye de eklemiştim.
Neden mi?
Çünkü hala feodalizmin değer yargılarıyla, toplumsal kurgusunu her gün yeniden tamir eden; töre cinayetlerine kadınları kurban ettiğimiz, namus diye diye, ağabeye, dayıya, amcaya, kocaya, kayınçoya kadını teslim ettiğimiz bir toplumuz da ondan.
Türkiye, gelişmiş birkaç ilden ibaret değil ki. Toplumsal kurgu, batıda farklı işlerken, Karadeniz”de farklı işliyor. Güneyde caddeye taşan şiddet, Doğu”da kadınları öldürüyor.
İşte, tüm bu sürüp giden yaşam döngüsü içinde değerlendirilmeli soyadı meselesi…
Acaba bir kazanım mıydı çifte soyadı, yoksa yeni sahiplenmelerin çifte adı mıydı?
*****     *****     *****    
“Baba”lık sosyal bir statü olmanın ötesinde biyolojik bir durum. Ve hiç kimse babasını, ailesini seçme şansına sahip değil. Ama kadınlar evlenecekleri kocayı seçerler genelde.
Babamızı beğenmeyebiliriz, hatta haklarımızı gasp ettiğini de düşünebilir, yıllarca görüşmeyebilir de üstelik. Ama onun babamız olduğu gerçeğini değiştiremeyiz.
Aile içinde haklarımız ve özgürlüklerimiz için mücadele ederiz ama ben bu aileden değilim diyemeyiz.
Ancak…
Kocamızı değiştirebiliriz, ondan ayrılabiliriz, hatta birkaç kez evlenip ayrılabiliriz. Ayrılık noktasından itibaren, artık o bizim kocamız değildir, hayatımızdan çıkıp gitmiştir.
Babamız ve kocamız…
Babalar kalıcı, kocalar geçicidir…
Dolayısıyla kalıcı olan kendi ailemiz ve kendi soyadımızdır.
*****     *****     *****
Bu tartışma bitmez dedik…
Çifte soyadı kazanım mıydı bazılarına göre bilemem ama bana göre asıl kazanım; kadınların kendileri hakkında alınan kararları tartışıyor olmaları…
Kadınların hayata girme çabaları, hayatın her alanında var olma umuduna doğru yola çıkmış olmaları…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder