14 Şubat 2013 Perşembe

“Tarihin en eski mesleği”



Neolitik dönemle birlikte, kadının tanrıçalık makamında başlayan gerileme, onun tapınak üzerindeki otoritesini zayıflatmış; neolitik çobanların tapınakta biriken artı-ürünün korumasını üstlenmesinden sonra, neolitik çiftçilerin tüm değerlerinin yavaş yavaş çoban toplulukların egemenliğine girmesine neden olmuştur.
Bu süreçle başladığına inanılan kadının ikincilliğe itiliş hikâyesi, daha sonraları tapınağın ve artı-ürünün sahibi olan kadın cinsini, bir meta olarak tapınağa hapsetmesiyle devam etmiştir.
İşte bu anlamda, erkek egemen dilde, kadının para karşılığı çiftleşmesi “tarihin en eski mesleği” olarak simgeleşmiştir.
***
Erk(ek)’in bir sermaye aracı olarak gördüğü kadın, bu gün en ikiyüzlü söylemlerle tanımlanarak, sosyal hayatta, yine erk(ek) tarafından ona uygun görülen yeri almıştır.
Dünya ölçeğinde ikincil konumunu sürdüren kadın, yeryüzü cennetinin, tüm tek tanrılı dinlerde işaret edilen günahkârı hala…
Erkeği kandıran Havva…
Mitolojinin ve Teolojinin üzerine kurgulandığı, her dönemde yeniden üretilen ve konumunda hiçbir iyileştirmenin söz konusu olmadığı, yeryüzünün en belalı yaratığı…
***
Durum böyle Erk(ek) algıda…
O halde, “tarihin en eski mesleği” olarak realize edilen bu iş kurumsallaşmalı, daha temiz, daha kontrollü olarak hemcinslerin gönülleri hoş edilmeli(!)…
Hem keyif, hem de iş, nasıl olsa kadın bedeni ticaret aracı, algısı-vergisiyle…
Bu ticaret erbabının cinsiyeti pek de önemli değil bu durumda; önemli olan bu zihniyetin devletler nezdinde kabul görmesi…
***
Daha yeni bir haftaya başlarken neden yazma gereği duydum bunları?
Canınızı sıkmış olmalıyım…
Hiç aklımdan çıkmayan, aldığım her solukta tüm hücrelerimle hissettiğim bu cins ayrımcılığı yarası kanıyor işte zaman zaman…
Balıkesir’deki genelev ne zaman gündeme gelse dizginlenemez bir anlama ve anlamlandırma süreci yaşıyorum her seferinde.
Efendim, genelev nereye taşınmalıymış?
Oraya mı yoksa şuraya mı?
“Kaldırılması sosyal patlamalara neden olur”muş, “toplumun dengesini sağlayan yerler”miş buralar…
Yok ya!
Dünya erkek cinsinin keyfi üzerinde mi dönüyor, ille de bu tür bir kefiy almak zorundalar mı?
Bu çağda, bu teknolojiyle, bu iletişim ağıyla ne alaka?
Zaten tüm olanaklar bu cinsin hizmetine sunulmuş, olmayıversin genelev denilen kârhane de?
***
Bir gün mutlaka silinecek bu sözcük yeryüzünden; “genelev” zihniyeti kalmayacak insan hafızamızda.
Bu küçücük coğrafyadan başlayalım silmeye bunu, örnek olalım ülkeye.
Bir ilki başlatalım Başkan Uğur’la…
Kaldıralım şu evi sonsuza dek bu kentten!
Yeri anılarımızda kalsın, acıtan yanıyla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder