CUMHURBAŞKANLIĞI VE ERKEN SEÇİM
On
cumhurbaşkanından altısının asker kökenli olduğu ülkemizde, cumhurbaşkanlığı
seçimlerine daha bir yıl olmasına rağmen, ülke siyaseti buna kilitlendi bile.
Kimileri,
mevcut meclisin cumhurbaşkanını seçmesi durumunda suların durulmayacağını,
cumhurbaşkanının meşruiyeti olmayacağını; dolayısıyla da tartışmaların odağına
oturan bu makamın zedeleneceğini söylemekte.
Türkiye,
dar-ül harp geleneğiyle yönetilen koskoca bir imparatorluğun, Osmanlı’nın
kurumlarını devralarak, cumhuriyet rejimini kurmuş ve bu güne değin getirmiş
genç bir ülke. Elbette böyle tartışmalar yaşanacaktır, yaşanmalı da.
***
Evet on
cumhurbaşkanından altı tanesi asker. Bu, dar-ül harp geleneği ile ilgili...
Diğer dört isme bakalım bir de: Celal Bayar, Süleyman Demirel, Turgut Özal,
siyasi parti başkanlığından gelme. Yalnızca Ahmet Necdet Sezer bürokrasiden
gelme.
Yeni yeni
filizlenmeye başlamış bir sivil yönetim anlayışının sonucu bu. Mutlaka daha da
gelişecek...
***
Bugünlerde, şöyle bir siyasi havayı
kokladığımızda, erken seçimin kokusu ağır basmakta. Muhalefet atakta...
Bakalım kim ne demiş?
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
Cumhurbaşkanı'nı yeni bir Meclis'in seçmesi gerektiğini belirterek, hükümeti
erken seçime davet etmiş: Vatanın bir kez daha sandıkta kurtarılması lazım
demiş...
Bu
Meclisin Cumhurbaşkanını seçmeye uygun
olmadığını; Cumhurbaşkanının anayasal sistemle bir sorunu olmaması gerektiğini;
dolayısıyla da bu meclis Cumhurbaşkanını seçerse devletin tepesinde kavga
olacağını; Cumhurbaşkanlığının Anayasa ile kavga yeri olmadığını belirtmiş.
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de,
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 11'inci cumhurbaşkanı seçilmesinin geleneğe uygun
olduğunu, ancak temsil ve inandırıcılık sorunlarının bulunduğunu; AKP'nin Milli
Görüş çizgisini değiştirdiği söylemine karşın, üzerindeki 'takıye
tereddüdünün silinmemiş' olduğunu; türbanın laiklikle ilişkisinin
tartışıldığı bir Türkiye'de, Meclis'teki bu temsil tablosuyla Erdoğan'ın
Çankaya'da oturmasının zor olacağını söylemiş.
***
Aslına bakarsanız
cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine söylenenler safsata. Asıl hedef erken seçim.
Kısaca bu hükümetten biran evvel kurtulma.
Neden mi?
Ana muhalefet partisi
başkanı Deniz Baykal nedenini şöyle açıklıyor:
“23 Nisan'dan itibaren Anayasayı değiştirme özlemi, AKP tarafından dile getirilmiştir. Takıye alenileşmiştir. Türkiye nereye gidiyor kaygıları artmaya başladı.
AKP'nin temelinde Ali Dibo, tepesinde Dubai yolsuzlukları var. Vatandaş sandıkta kurtuluş mücadelesi verecek. Vatanın bir kez daha sandıkta kurtarılması lazım.
Türkiye sahipsiz değildir. Arkasında Mustafa Kemal Atatürk vardır. Başbakan dindar olanlar ve olmayanlar diye insanları ikiye ayırıyor. Allah'la kul arasına girme, çekil aradan çekil.”
“23 Nisan'dan itibaren Anayasayı değiştirme özlemi, AKP tarafından dile getirilmiştir. Takıye alenileşmiştir. Türkiye nereye gidiyor kaygıları artmaya başladı.
AKP'nin temelinde Ali Dibo, tepesinde Dubai yolsuzlukları var. Vatandaş sandıkta kurtuluş mücadelesi verecek. Vatanın bir kez daha sandıkta kurtarılması lazım.
Türkiye sahipsiz değildir. Arkasında Mustafa Kemal Atatürk vardır. Başbakan dindar olanlar ve olmayanlar diye insanları ikiye ayırıyor. Allah'la kul arasına girme, çekil aradan çekil.”
***
Bana göre tüm sorun burada
yatıyor. Birilerimiz Türkiye’nin sahibi, birilerimiz daha az sahibi,
diğerlerimiz hiç sahibi olamadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder