DEMOKRASİ VE CEMAAT
Yerel seçimlere hazırlanan sağda, solda, ortada ya
da ortalıkta dolaşan siyasi partiler bir bir kongrelerini yapıyorlar. İyi
hoş; bunlar, demokrasinin gereği...
Böyle de olmalı. Ancak göründüğü gibi değil hiçbir şey; bu gidişle de göründüğü
gibi olmayacak.
Bundan asırlar önce Protogoras, demokrasiyi, “sayıca
çokluğun, düşünen azınlık üzerindeki zorbalığı” olarak tanımlamış. Sahi, o
günden bu güne, bu kavram değişmiş mi?
Değişmediğini üzülerek gördüğüm için de “cemaat” sözcüğünü
taşımak zorunda kaldım başlığa. Sürç-ü lisan edersem şimdiden affola.
Bilindiği
üzere cemaatler, belirli kültler etrafında toplanan ve ona kayıtsız şartsız
biat eden insanlardan oluşmuş, premodern toplumsal örgütleniş olarak
tanımlanır. Genellikle aynı inanıştan gelenlerin oluşturduğu bu tarzda, “kişi”
hukuku bile değil, cemaat hukuku ön plandadır. Hal böyle olunca, “birey”
olmaktan ya da özgür düşünceden söz etmek olası değildir.
Liberal ekonomik sistemlerde ise, toplumun
örgütlenme biçimi, genellikle ortak çıkara dayalı, bireyi geliştiren,
dolayısıyla ve aynı zamanda bireylerin geliştirdiği sivil örgütler şeklinde
gelişir. Doğal olarak siyasi partiler de siyasi kültlere biat eden insanlar
yerine, “daha” birey ve siyaseti, sosyalleşmeden ayırt etmiş; düşüncesini
açıkça ifade edebilen insanlardan oluşur.
Bizde ise her
şey birbirine karışmış. Liberalleşmeye çalışan bir ekonomik sistem altında,
feodal toplum modelinde örüntülenmeye çalışılan, cemaatlerden oluşmuş siyasi
partiler yelpazenin her yerinde, mantar gibi bitmekte.
Parti içinde
ilişkiler, sosyal boyutta kurulunca, seçimler, birden bire “en bi sosyal”
kişinin seçilmesiyle son bulur. Siyasi tercihler ve niçin orada olunduğu
unutulunca, inanılan değerler de kültleşiverir birden.
Yelpazenin
neresinde yer alırsa alsın, “ahbap-çavuş ilişkileri” diye adlandırılan bu ilkel
tarz tüm partilerde hakim. Siyasetimiz cemaat mantığı ile işleyince; vatan,
millet, bayrak, Atatürk gibi kavramların içi boşaltılıyor ve ne yazık ki bunlar kült statüsüne indiriliyor.
Unutulmamalıdır
ki; temel kavramlarının içi boşaltılmış bir ülkenin devleti de, bütün tarihsel
birikimine ve modernleşme mücadelesine rağmen, cemaat devletine dönme riskini
her daim taşır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder